28 Şubat 2011 Pazartesi

Bir Yudum Huzur 'Mimlendik' (:

Sevgili Keşifdaşımın Mim`i üzerine yazmaya koyuluyorum.Mim`in konusu şahaneymiş.Huzur.
Gözlerimi kapıyorum ,bu kelimenin dinginliğine bırakıyorum kendimi...Bana çağrıştırdıklarını düşünüyorum.Aynı anda çok birçok görüntü beliriyor zihnimde...
...
Huzur mutluluktan doğuyor bunun altını çizmek lazım evvela...Bende mutlu anılarımı biriktirdiğim camdan kavonozuma bakıyorum.(:
...
Bir milat vardır her insanın yaşamında bir dönüm noktası...Onu yaşadıktan sonra bambaşka bir insana dönüşür kişi...Bir vesile sebeptir buna...Bunu anlayamaz çoğu insan yaşarken.Ben de dahilim buna...:))
Çok zaman sonra dışardan bakabilmeyi öğrendiğinde insan kendine görüyor!İyi ki de görüyor.Bir vesileye ihtiyaç duyuyormuşum bir anahtara o kapıya varmak için.
...
Benim vesilem de aşk idi.Aşka açtım kalbimi.Aşka bıraktım kendimi.Aşkı duydum.Aşkı hissettim bir başkasının bedeninde...Huzur buldum,huzurla doldum.Yaşarken farkına varmayı öğrendim.Anı yaşamak gerektiğini ve her andan ölesiye keyif almayı öğrendim.Farkındalık çok şey kattı bana!:)
...
Peki nedir huzur ?
Ne kadar zaman geçerse geçsin aynı bulabilmektir bir dostu huzur.Bir kitap kapağını açtığında senin için yazılmış birkaç satır bulabilmektir.Nefretin bedenine büyük bir yük olduğunu bilebilmektir huzur.
Uzun kahvaltı saatleridir...Demli çay keyfidir yaz aylarında balkonda...'Aşk'ı yeniden okumaktır.Eskittiği satırları acısına bastırabilmektir huzur.Anne şefkatidir en ihtiyaç duyulan zamanda.Kuşlar için ekmek kırıntısı bırakmaktır pencere kenarına.Hiç bilmediği bir yerde bir dostunun olduğunu bilmektir el olmaktır ona paylaşmaktır beraber bütün keşifleri (:
Hayal kurmaktır.İsteklerine hırs katmamaktır huzur.Kar tanelerinin sokak lambasıyla dansını izlemektir.Tartıya çıktığında hergün biraz daha inceldiğini bilmektir! :))Babamın bana aldığı ilk bisikleti düşünürken dalıp gitmektir geçmişe dizlerimdeki yaralardır huzur.Denizi gördüğüm şaşkına döndüğüm çocuk gülüşümdür huzur.Doğum günümde aldığım filli geceliktir!:))Huzur babamdır,babamın kudretidir.Huzur dinlediğim şarkılardır içine düştüğüm anlamlardır.
İlk kez pişirdiğim taze fasülyenin herkes tarafından beğenildiğini duymaktır.Papatya çayı içip sobanın kenarına mayışmaktır.Hiç yokken varlığını hep yakınlarımda hissettiğin dostlarının olmasıdır huzur onlara sarılmaktır.Kendi varlığından mutluluk duyabilmektir huzur.Kendine sahip olduğunu farkına varabilmektir.Yanlışlıkla girdiği ultrasyon odasında bebeğinin cinsiyetini öğrenen annenin heyecanını paylaşmaktır.Şükredebilmektir.Yaradan`ı unutmamaktır.
...
Düşündükçe öyle çok şey geliyor ki aklıma sanki bitiremeyecekmişim gibi geliyor bu yazıyı.Yazarken tebessüm etmeme vesile şahane kişiliğe çok teşekkür ediyorum!!! (:
Yine ve hep iyi ki varsın.Yeniden yazabilmektir huzur (:
Buna vesile şahane kişiliğin hep hayatında olmasını dilemektir.
...
Mutlu anlarımı biriktirmeye başlamadan önce kim bilir hangi yollardan geçtim.İyi ki de o yollardan geçmişim belki yanlıştı belki yanılgı ama beni ben yaptı.İnsan acıdan doğuyor sonra sahici tebessümlere karışıyor.
...
Ve huzur hayatta bir kez bile olsa mutluluktan nefesinin kesilmesidir ! (:


22 Şubat 2011 Salı

'Aşk Durdukça'

Hangi zamana denk düşmüştü seninle tanışıklığımız bilmiyorum.Hatırlamaya çalışıyorum ,zihnim bana oyunlar oynuyor.Hangi kalp kırıklığının acısını taşıyordum bedenimde...Hangi şarkının sözlerinde süzülüyordu yanaklarımdan biriktirdiklerim.Hangi kitapta eskitmiştim bana ait cümleleri.Hangi yollardan geçmiştim.Sana gelmiştim.Birdenbire değildi.Kıştı.En sevdiğim mevsim.Ankara`nın keskin zifiri soğuna karşın sıcacık sevmiştim seni.Temiz düşlerini sevdiğim adam!Mutlu edemiyorum yokluğunu.

...

Düş gibi bir şeydi.Tarifi mümkünsüz duyguların içine çektin beni.Kusursuz sevmeyi öğrettin.Varlığında varlığımı keşfettim.Kendimi soktuğum kalıpların içinden çıkardım.Ben oldum.Hayatımın en güzel dönemiydi.Gökyüzü daha bir mavi ,insanlar daha bir sıcak,ben daha bir mutluydum.
...

'Yağmur neyin oluyor senin ?
Gökyüzü akraban falan mı ?'
...
Dalıp gidiyorum eski fotoğraflara...
Geçmişin bir yerinde asılı kalıyorum hep...
Bugünü yaşama fırsatı bulamıyorum bir türlü.
Islanıyor gözlerim.
Özlüyorum.
...
Nasıl yabancısı oluyoruz birden girdiğimiz hayatların,yaşadığımız aşkların.
Suskunluklarımız derinleşiyor.
Zaman üstümüze oynuyor en kötü oyunlarını.
Sustuklarımızı da duymuyoruz.
...İçine düştüğüm cümlelerin varlığınla örtüştüğü anları çok özlüyorum.
...
Çok temiz bakıyorsun, çok temiz seviyorsun.
Öyle kötü bir zamana denk gelmişti ki seninle tanışıklığımız uçsuz bucaksız istediğim biçimde sevemedim seni.
Çok sevdim.
...
Şarkılara anlam yükledim.Sözcüklerinin büyüsüne bıraktım kendimi.Sanki hep olacakmışsın gibi hissettim.Bir an olsun düşünmedim yokluğunu.Hep varlığında var oldum ben.Gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz hayaller kurduk birlikte inandık da onlara.Tek bir anından bile pişmanlık duymadım ,hayal bile edemeyeceğim şeyler yaşattın bana.İyi ki değmiş bir süreliğine de olsa hayatlarımız birbirine...
...
İki yıl oldu.Neler neler değişti hayatında ,hayatımızda.Tıpkı tanıştığımız gibi birdenbire değil sinsice uzaklaştık birbirimizden.Sebepler...Umrumda değil şimdi hiçbiri.Bugün olsa yine aynı şekilde davranırdım onu biliyorum.Ama bir önemi kalmadı artık.Hiç kalmadı.Seni özlemeye hep devam ettim.Doğum günlerini anımsadım.Bir yıldız tuttum senin için.Güzel dilekler diledim dualar ettim.Hep bir elim üstündeydi ama hiç hissettirmedim.Fotoğraflarına baktım,ağladım.Şarkımızı dinledim.Yine ağladım.
...
'Biliyorsun gitmemm gerek
Yollar bitmez düşünerek
İster sonuç de istersen sebep
Bu düğümü çözmem gerek

Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden
Renkli bir kart atarım mekke yada kudüsten
Sonra bir gün cıkarım sen artık dönmez derken
Bir şarkı fısıldarım kulağına gün batarken'

  
Seni yüceltmekten vazgeçtim ama sevmeye ve özlemeye devam ettim.Erteledim yok saydım,ama hep vardın.
...
Sesim ulaşmayacak sana  sözcüklerim asılı kalacak havada biliyorum.Belki bunun rahatlığıyla bu denli içten yazabiliyorum.
Sen hep varsın.
Yüzümde kocaman bir gülümseme ,anılarımda 'iyi ki'sin sen.
...
Bütün bildiklerimi unuttum sana olan sevgimle,azıcık da kör oldum.Azıcık sarhoş.Şimdi son kez yazıyorum sana ve aslında bir ilk bu.
...

 

10 Şubat 2011 Perşembe

Seversin Diyeee !

Benim için çok çok keyifli birkaç günden sonra yeniden evimdeyim...
Şöyle bir bakıyorum  da iyiydik be !
İnsan tahmin edemeyeceği şekilde özlüyormuş bazen.
Vuslatlar hep hayal kırıklıklarına dönüşmüyormuş...
Ben bugün bunu keşfettim.
Sevgi ne yüce şey.
Onca zamana başka başka hayatlara rağmen direniyor.
Havaya savrulan kahkahalarda ,kahkahanın hüzne döndüğü anlarda bir oluyoruz.
Saçma sapan  şeylere gülüyoruz , olmadık şeylere ağlıyoruz.
Kuzey bebeğin ilk adımlarına mesela.
İlk kez gördüğü  gölgesinden korkup anne kucağına sığınan miniğimizin ilk keşifleri keyiflendiriyor bizi...(:
Bundan bir yıl kadar önce tanıştık Kuzey bebekle.
İlk günlerine şahit olamadık malesef !!!
Huysuz diyorlar ama yalan...
Ben böyle şeker bir bebek daha görmedim!
Bu fikrimde ısrarcıyım.(:
İnsan seçiyor !!!
Koklaşarak temasa geçiyoruz :P
İnsanları koklayarak tanıyor enteresan bir durum aslında ama ben alıştım. :P
Bir de öyle bebek yemeği yemeyiz biz mama da neymiş süt diyince kaçıyormuş :P
Sütün adı 'adı lazım değil'artık!
Biz de onu böyle kekliyoruz :P
Ömrü güzel olsun yavrumun...(:
Aslında onu göremedim duyumlarını aldım.
Burnumun direği sızladı.

...
Zaman zaman değiyor sanki birbirine hayatlarımız.
Sonra yabancı oluyoruz.
Sonra yeniden biz...
Ne garip.
...
Ailem, hayatımın hiçbir döneminde doğru anlamadılar beni...
Ya anlamak istedikleri biçimde ya da sahiden anlatmak istediğimin anladıkları olduğuna inandılar.
Ne büyük yanılgı.
Ben de ısrarcı olmaktan vazgeçtim çok sonraları...
...
O hep bana uzaktı.
Ama hep severdim onu.
Yazları gittiğimiz bir haftalık tatillerde çözmeye çalışırdım onu ama hep eksik kalırdı.
Hayalimde yarattığımla karşılaştığım uzaklaşırdı yavaşça...
Ben de uzunca bir süre küskün kaldım ona...
Artık bir haftalık tatiller hiç çekici gelmiyordu bana.
Denizin kokusu bile çekmiyordu beni ona.
Ki hiç unutmam uçsuz bucaksız mavi...
Çocukken insana herşey ne kadar da büyük geliyor !!!
Çocukken abimle ayda bir kez geldiğimiz parkın önünden geçiyorum ki can atardık dedemlerin maaş günü gelse de çarşıya çıksak bir bahaneyle parka gitsek...
Nasıl büyük gelirdi o park salıncaklar ,kaydıraklar, atlı karınca...
Bir başka dünya...
Çocuksan hiçbir şeyi unutmazsın.
Hep kalır içinde burukluğu , kırıklığı yirmili yaşlarında bile...
Bir de karşı komşunun vişne ağacı vardı !!!
Rahmetli Saniye Teyzem...
Ne çok severdim seni.
Saniye Teyze şehirdeki kızında kalmaya gidince gizlice girerdik bahçeye.
Abimin mavi bisikleti vardı o zamanlar...
Bir poşet dolusu vişne toplamıştık kaçmaya hazırdık...
Bisiklete bindi ,naylon poşeti direksiyona astı. beni de önüne atmasını bekliyorum haliyle ama yapmadı.
İkimizi taşımaz !!! dedi.
İncindim.
OLmam gerekenden daha kiloluydum hep hissettirirlerdi bunu çocuksan daha da acıtırdı.
Sıska kuzenimiz de yanımızda , sen gel dedi ona.
Ben daha acıdım.
Minik dudaklarımdan çıkan ilk bedduaydı belkiii 'inşallah gidemezsiniz ' !demiştim.
Onlar hiç duymadı ama bunlar dökülmüştü dudaklarımdan...
Arkalarından bakıyordum o patika yoldu...
Birden ön tekere vişne torbamız takıldı,bisiklet devrildi.
Daha o zaman anlamıştım insanlar dillerinden çıkanlara dikkat etmeli.
Oysa ne kadar savruk konuşabiliyorlar...
...
Küskünlüğüm hep sürdü ona o hiç farketmedi.
Ben hiç hissettirmedim.
Dershaneye başladığım seneydi...
Hep özensizdim kendime saçlarımı hep aynı şekilde toplardım makyaj yapmazdım uyumsuz giyinirdim hala da öyle... (:
Dilimde ille bir şarkı sabahları, sabah haberlerini değil neşeli şarkıları dolardım dilime.(:
O gelmiş!!!
Ankara `ya yerleşmeye karar vermişler eniştenin emekliliğinden sonra...
Kimseye haber vermemişler birdenbire toplamışlar eşyayı yola düşmüşler.
Alt katın penceresini açtı, güzel kızım dedi nereye böyle bu saatte...
Şaşkınlıkla bakakalmıştım gözlerine...
Sevindim mi bilmiyorum parçalarım birleşiyordu sanki hala toplamaya devam ediyormuşum meğersem...

...
O günden sonra başladı dostluğumuz...
Artık ona çocuksu gözlerimle bakmamayı öğrendim.
O orta yaşlı bir kadın ben onun yirmili yaşlarındaki arkadaşı...
Hüznümüzün rengi aynı.
Bu kadar yakın.
Bu kadar derin.
Onu keşfettikçe kendimi tanımaya başladım.
Ona baktıkça aynadaki suretimi gördüm.
Beni anladı , bende onu anladım.
Çok konuşmadık.
Çok sustuk.
Demli çay satlerimiz ,kahve keyiflerimiz...
Yaşadığımız saatlerden keyif almasını bildik , hep bildik!
...
Durulmaya ihtiyacamız vardı.
Aslında iki genç kadındık.
Bedenlerimiz yorgun.
...